18 Ocak 2014 Cumartesi

Alışveriş Çılgını, Moda Düşkünü Kadınlar

Hangi kadın alışveriş çılgını değildir? hatta bazı erkeklerin de alışveriş çılgını olduğunu biliyoruz. Modayı takip ederiz ve tutkunu olacağımız birkaç parça mutlaka buluruz. Tutkunu olmamak mümkün değil ki. Her sezon muhteşem tasarımları ile ünlü tasarımcıların birbirinden göz alıcı parçaları ile tanışıyoruz. İster bir elbise, ister bir aksesuar veya ayakkabı mutlaka beğeniriz ve almak için can atarız. Kadınız ve bu doğamızda var.



Her yeni sezon yeni bir alışveriş çılgınlığı, gardırop yenilemesi demektir. Yeni sezona ait en azından üç – beş parça bir şey alırız. Almazsak depresyona bile gireriz.


 
Bir gömlek, bir pantolon giyip çıkma dönemi günümüzde birçok alternatifle birlikte günlük formlardan davetlere, yemeklere uyarlanabilen eşsiz parçalara dönüşebiliyor. Neden böyle bir alternatifimiz olmasın ki! Hiçbir şey alamasak o sezona ait en popüler gömleği, pantolonu, aksesuarı, ayakkabıyı alırız. Bundan kaçış yok!



Genelde yeni sezona ait etekler ve elbiseler öyle göz alıcıdır ki, hayranlıkla uçuşmalarını veya asaletlerini izleriz. Bir gömlek pantolon çiftine birer etek ve elbise de eklenmiş olur böylece.



Bir kadının en önemli aksesuarlarından olan ayakkabı ve çantayı unuttuğumu sanmayın. Ayakkabı düşkünü olmayan var mı? Ben şimdiye kadar rastlamadım aslında. Stilettolar, bootieler, uzun çizmeler, dolgu topluklar hepsi birer düş gibi. Peki ya çantalar, günlük kullandıklarımız en salaş kıyafetlerimize bile bir an da şıklık kazandıracak tipteler. Bu gömleğe, eteğe, elbiseye uygun neden bir çanta ve ayakkabımız da olmasın?



Takı olmadan olmaz. En azından bir küpe, bileklik, kolye alınacak! Son dönemin o yüzükleri olmasa ne yapardık. Kendinizi yüzüklerin efendisi gibi hissetmenizi sağlayan yüzükler en vazgeçilmez aksesuarlarımız.


Alışverişimizi bu şekilde bitirdik mi? Elbette atladıklarım var ama en basitinden hemen her kadın bu kadar sezon ürününe hemen sahip olmak ister. Yeni bir saç modeline ne dersiniz? Ya da bir güzellik salonunda kendinizi şımartmaya? Sonuçta yeni bir mevsim geçişi yaşıyorsunuz ve cildinizin, saçınızın da şımartılmaya ihtiyacı var. Hemen bir kuaföre veya güzellik salonuna uğramamızda da fayda var.



Peki, bu işin ekonomisi? Eğer çalışmayan bir bayansanız ya eşinizin ya sevgilinizin ya da ailenizin size bu alışverişte destek olması için can atarsınız değil mi? Çalışan bir bayansanız da bir şekilde maaşınızdan bir kısım ayırıp bu alışverişi yaparsınız. Maaşın bir kısmı? Bu bana çok çelişkili geldi ama!



Biz kadınların kendini mutlu hissetmesi aslında bu kadar basit diyebiliriz. Hangimiz canımızın en sıkkın olduğu zamanda alışveriş yapmadık ki. En basitinden kendimize bu zamanlarda çıktığımız mini bir alışveriş bizi bir anda mutlu eder. Ama bu işin ekonomisini düşünmek de istemeyiz. Bu nedenle de daha çok paramız olsun ya da bizi seven arkadaşlarımız, sevgilimiz, eşimiz, ailemiz olsun isteriz.

12 Eylül 2013 Perşembe

2014 İlkbahar - Yaz Gelinlik Dosyası - 1

Gelinliklerle ilgili hemen her yazıda olduğu gibi bu yazıya "gelinlik her genç kızın hayalidir" diyerek başlamak istemesem de birazdan göreceğiniz gelinlik modelleri yalnızca genç kızların değil bütün kadınların hayalini süsleyen modelleri olacak. Ayrıca bir açıklamayı daha yapmak istiyorum 'dosya - 1' demeyi tercih ettim, çünkü daha birçok hayranı olduğunuz gelinlik modellerine önümüzdeki günlerde de yer vermeyi düşünüyor.

Henüz 2013 yılının sonuna gelmemişken, 2014 ilkbahar - yaz gelinlik modelleri podyumlarda görülmeye başladı. Oscar de la Renta adı altında podyumlarda boy gösteren modeller içerisinde kendinizi birer prenses gibi hissedecek ve prensinizin bir an önce sizi bulup, bu gelinlikle karşısına çıkmayı dileyeceksiniz. Çok parıltılı ve alışılagelmiş bir şekilde çok kabarık eteklere sahip olmayan modeller çok sade, şık ve asil bir görünümde. Genel olan form ise balık modeller. Gelinlik denildiğinde akıllara ilk gelen tüller ve danteller de farklı şekillerde modellere uygulanmış. Mankenlerin eline tutuşturulan çiçekler genel olarak beyaz güller ve onlarla asaleti temsil ediyorlar. Oscar de la Renta gelinliklerinin duvakları da bir o kadar sade ve şıklar.

Gelinlik denildiğinde akla gelen ilk ünlü ve uluslararası marka Vera Wang bence. Vera Wang 2014 ilkbahar - yaz gelinliklerinde ise kırık beyaz ve siyah birlikte kullanılmış. Siyah gelinlik mi olur demeyin. Modelleri gördüğünüzde fikriniz değişebilir. Genel olarak hiçbir detay içermeyen düz gelinlik modellerine siyah ile hareket katılmış diyebilirim. Kabarık eteklerden balık formuna ve büstiyerli modellerden V yakalı modellere kadar çeşitler var. Ve gerçekten çok şık görüntülere sahipler.

"Uluslararası moda tasarımı dünyasında başarılı olmak adına tasarımcı, özünde kim olduğunu iyi bilmelidir" diyen Reem Acra bu iddiasını gelinlik modelleri ile kanıtlıyor. Arap asıllı tasarımcının 2014 gelinlik modelleri dudak uçuklatacak cinsten ve bu gelinlikleri giymek, taşıyabilmek cesaret ister. Uçuşan etekleri, şemsiyelerle birlikle kullanılan duvakları çok sevdiğimi ve gerçekten de güzel fikir olduğunu söylemeliyim. Çılgın bir gelin olmak ve saçlarınız beyazladığında bile daha dünmüş gibi hatırlamak istediğiniz bir düğün hayal ediyorsanız, Acra gelinlikleri tam size göre...

Oscar De La Renta









 Reem Acra











 Vera Wang










3 Eylül 2013 Salı

Menengiç Kahvesi Bir Anti Aging

Yanlış okumadınız, evet doğru. Yapılan araştırmalar Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin yöresel içeceği olan menengiç kahvesinin doğal bir anti aging olduğunu ortaya koydu. Anti aging yani yaşlanma karşıtı olan içecek cildin güzelleşmesine de katkıda bulunuyor. Peki nedir bu menengiç?

Çitlenbik olarak da bilinen menengiç aslında bildiğiniz fıstık türlerinden. 9 metreye kadar ulaşan boyu ve karşılıklı dizilmiş bileşik yaprakları var. Yaprakları da yüksek bir aromaya sahiptir ve reçine kokusunu verir. Kırmızımsı, mora yakın renkleri vardır ve genel olarak Mart - Nisan aylarında görülür.

Meyvesi küre biçimindedir ve olgunlaştığında yeşil - mavi renklere bürünür. Kahve, meyvesinin öğütülmesi ile elde edilmektedir ve kahve yapımı dışında çerez olarak, börek içi olarak kullanımı da vardır. Bu bitkinin birçok marifeti daha var. Yağından sabun elde edilir ve bıttım sabunu diye duyduğunuz aslında menengiçtir.

Turistlerin yoğun bir ilgi gösterdiği menengiç kahvesi Güneydoğu Anadolu'da cam kavanozlar halinde satışa da sunuluyor. Harran Üniversitesi Gıda Mühendisliği tarafından yapılan araştırmalarda menengiç kahvesinin hem besleyici olduğundan hem de kansere karşı vücut direncini arttırdığından bahsediliyor. Aynı zamanda yumuşak bir içim isteyenlere de sütle içilmesi öneriliyor.

Bileşiminde bulunan E ve B vitaminleri cildin güzelleşmesine yardımcı olurken, yüksek besin değeri sayesinde de vücut direncini arttırıyor. Süt içemeyen insanlar için de menengiç ile aromalandırılması tavsiye ediliyor. Bıttım sabunu olarak bilinen menengiç meyvesinin yağından elde edilen sabun da antioksidan ve fenolik maddeleri yani cildin yaşlanmasına engel olan maddeleri içeriyor.

Menengicin diğer faydaları da kısaca şu şekilde:

  • Öksürüğe iyi gelir ve nefes açar.
  • Antiseptik özelliğe sahip.
  • Ayak terlemesine engel olur.
  • Yaraların tedavisinde kullanılır.
  • Mide ağrıları için idealdir.
  • Böbrek kumlarının atımına yardımcı olur.
  • Ses tellerine iyi gelir.
  • Afrodizyak etkisi vardı.
  • Kalp yetmezliği riskini de azaltır.

2 Eylül 2013 Pazartesi

Çay İçmekte Fayda Var!

Şimdi bir keyif çayı demlemenin tam zamanı… Yıllardır kahvaltıda, yemekten sonra, öğle aralarında, kafayı dağıtmak için içtiğimiz çayın 100’den fazla faydası var. Aynı zamanda çay diyip küçümsememek lazım 1500’lü yıllara dayanan bir tarihi var. İngiliz çay partileri ise filmlerden hatırlayacağımız özel etkinlikler. O partilere özenmemek de mümkün değil.

Çay kelimesinin kökeni, Çin’den geliyor ve bazı kaynaklara göre de çayın ilk içilmeye başlanması milattan önce 2737 yılında Çin İmparatorluğu’na dayanmakta. Bir efsaneye göre Çin’in ilk imparatoru Shen Yung çay bitkisinin tesadüfi olarak sıcak suya düştüğünü görür ve bunun büyüsüne kapılır. Bu olay sonrasında ise 7 yıl boyunda bu olayın gerçekleştiği yerde kalarak çay içtiğine inanılmaktadır. Çay kültürünün Çin’den Avrupa’ya ulaşması ile 1650’li yılları bulmuştur. Yükseliş dönemi de İngiliz çay partileri ile başlamıştır.

Peki, yıllardan beri vazgeçilmeyen bir tutku olan çayın faydaları nelerdir? Tahmin ettiğinizden çok daha fazla faydası olduğu ise kesin.

Yüzlerce olan bu faydalar kısaca;

  • Çayın içinde bulunan antioksidan maddeler, serbest radikaller ile savaşır. Daha açıklayıcı olarak; serbest radikal denilen maddeler kansere neden olmaktadır. Antioksidan maddeler ise bu maddeleri bağlayarak etkisiz hale getirirler.
  • Soğuk aylarda içimizi ısıtan çay hasta olmamızı da engeller ve bağışıklık sistemimizi güçlendirir. Özellikle bayanlarda kalp krizi riskini düşürür.
  • Ağrı kesici özelliği ise damarların işlevini arttırmasından kaynaklanır. Genellikle baş ağrıları beyin damarlarının daralmasından kaynaklanır ve çay bu damarların genişlemesini sağlayarak ağrıların giderilmesini sağlar.
  • Günde 6 bardak çay içmek mikrobiyal enfeksiyonları giderir
  • Magnezyum, potasyum gibi mineralleri ile K ve C vitamini içerir.
  • Sindirim sisteminin çalışmasına yardımcı olur.
  • Diş çürümesine ve hastalıklarına neden olan faktörleri etkisiz hale getirdiği kanıtlanmıştır.
  • Böbrek iltihaplarının giderilmesinde faydalıdır. Ama çayın içinde bulunan tein maddesi nedeniyle de aynı zamanda su tüketmekte de fayda vardır.
  • Cilt için faydalı olduğu artık herkes tarafından kabul edilen bir gerçektir. Ayrıca cildi dinlendirici, canlandırıcı ve yorgunluğu giderici etkisi de bilinmektedir.
  • Papatya, adaçayı gibi diğer çaylarla birlikte harmanlanarak soğuk algınlığı sırasında yaşanan göğüs ve boğaz ağrılarının giderilmesinde, öksürüğün yumuşatılmasında etkilidir.
  • Gözlerin dinlendirilmesi için bir parça pamuğa dökülen soğumuş çay kullanılabilir.
  • Metabolizmayı yeniler ve vücuttan toksik maddelerin atılmasını kolaylaştırır.
  • İşlem görmemiş hali olarak bilinen yeşil çayında siyah çaya benzer faydaları bulunmaktadır. 
Çayın faydaları en kısa haliyle bu şekildedir. Uzmanlar çayın bilinçli bir şekilde tüketilmesinin ilaç niteliğinde olduğu üzerinde durulmaktadır. Yani sırf faydalı diye sürekli olarak çay içmenin de faydası olmayacaktır ve günde 6 bardak kadar çayın yeterli olduğu belirtilmektedir.